UZAK
“Bedenlerimiz bu kadar yakınken, kalplerimizin arasına kilometreler sokmayı nasıl beceriyoruz?”
Günlerimi harcıyorum bu soruyu düşünerek.
Ben ne dünü ne de 10 yıl öncesini sildim aklımdan. Kalbimde huzursuzluk yaratan her olay için bir mahkeme kurdum içimde. Oturup sorguya çektim kendimi. Zor gelmedi bana adım atmak. Suçluysam eğer yıllar geçmiş olsa bile bir selamı esirgemedim, özür niyetinde.
Hatamı anladığım anda telafi etmek için adım attım korkmadan. İçimde ağırlaşıp yıllarca yük diye omzumda taşıyacağıma bu duyguyu, “en azından denedim” dedim. Karşıdaki için o kırgınlık yıllar geçerken nefrete dönüştü belki ama yokmuş gibi yapamadım hiçbir dargınlığa.
Benim kırıldığım konular mı?
Onları çoktan geçmişin raflarına kaldırdılar sanıyorum.
…
İnsanoğlu bağımlı acı çekmeye. Kolayı zorlaştırmaya, zordan şikayet etmeye…
İnsanların arasına şehirlerin kilometreleri mesafe diye girerken biz aynı şehirde, aynı sokakta yaşadığımız insanlara bu denli uzak kalmaya, yabancı olmaya ne kadar hevesliymişiz. Ne kadar da ihtiyacımız varmış benliğimizden çıkıp nefret kusmaya, kırıp dökmeye. Kırılıp döküldüğümüzde de kırıklarımızı gizlemeye…
Canımız yandığında yardım istemeyi, bir elin uzanıp sevgi merhemiyle yaralarımızı sarmasını acizlik sayıyoruz artık. Sanki geçmişimizde hiç yer almamış sevgi denilen duygu. Sanki hiç toplanmamışız aynı sofranın etrafına, sabahları bulmamış sohbetlerimizin ucu, birbirimizin acılarıyla kavrulup daha sıkı sarılmamışız yarınlara.
Öyle ya! Hatır denilen o kelime de, 40 yılıyla mahkum oldu kahve telvesine. Ne anıları görüyor gözümüz, ne geçen zamanı. Gurur perdesini çekiyoruz araya, zaman geçtikçe duvar olup çıkıyor o perde.
Sizce de kendi kendimize zorlaştırmıyor muyuz işlerimizi? Her gün güzel dostluklar kuruyormuşuz, her konuştuğumuz insan anlıyormuş gibi halimizden bir de kırgınlık sokuyoruz araya.
Kırması kadar kolay değil belki bir gönlü tamir etmesi. Ama her şey zorluğu kadar güzel bu hayatta. Zoru başardı mı insan, daha bir kıymet veriyor aldığı sonuca. Daha ince davranıyor aynı hatayı yapmamak için.
Hani eskiden daha güzeldi her şey diyoruz ya. Bayramı da, sevmesi de, nefes alması da eskisi gibi güzel olsun, özgür olsun hayatınızda! Eğer varsa uzak kaldığınız bir yakınınız, dilerim ki mesafelere engel olsun bu yazı.
Sevgiyle kalın.
Bu yazıya özel bir şarkı önermek istedim.
Gözlerinizi kapatın ve ruhunuzu dinlendirin : https://www.youtube.com/watch?v=tn_V3DuB9hA